Saturday, November 12, 2011

Amacina ulasan blog

Aslinda niyetim, belki de her gun buraya birseyler karalamakti; evet...

Geceleri, gunduzleri kafamda surekli yaziyorum; belki de an be an yasadigim senaryoyu yaziyorum ama is butun dusunceleri duzenli olarak bir yere gecirmeye gelince...

En son postumun tamamiyle aynisini yazmak icin geldim buraya, 7 koca ay sonra. Evet, bu yakada halen degisen bir sey yok!

Kelimeleri, basligi ile tamamiyle ayni seyleri halen dusunuyor olmak, "too much repetition of myself" degil de nedir, allah askina?

Cok farkli seyler yaptim, bir onceki post un aynisini yazmamak icin; cok cabaladim ama degisen bir sey olmadi ne yazik ki...

Sadece dengede duran biri olmak neden bu kadar zor?

Ya da odak noktami, neden uclarda gezinen biri olmaktan bir turlu alamiyorum?

Icimdeki minik canavarlari, kendime zarar vermeden beslemeyi ogrenmeliyim. Umutsuz degilim, hicbir zaman olmadim ama yarattigim girdaplarin icerisinde kaybedecek daha fazla zamanimin olmadigini artik biliyorum...

Allah, umutsuzlugun bosvermisliginden dusmanimi bile korusun.

Bir insanin kendi kendine otorite kurmasi midir onu basariya goturen; yoksa begenmedigi ozelliklerini canarvarlastirmasi ve minik havuclar ile beslemesi midir; bilemiyorum...

Bugun yeni bir laf duydum: never listen to your heart until it stops beating!

Belki de budur, aradigim gercek mutluluk.

Kendini uzme; cektigin acinin sebebi, yuksek ateste pisiriyor olman kendini.

Huzur gercekten de cok yakinda, hisediyorum...




No comments:

Post a Comment